BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Acı sözlü bir dost ve Fenerbahçe çilehanesi!

Çilehaneye dönüşen CHP'yi kurtarmak istiyor... "Ben olsam...." diye konuşması acı sözlü dostluktan başka bir şey değil! CHP'ye bulaşan "Man kiri"ni kayda geçirmek için doğruları haykıran acı sözlü bir dost!

Muharrem İnce'nin "Ben olsam, kendime man kafa dedirtmezdim!" sözleri, yalanın, iftiranın, namertliğin, çirkefliğin reddidir aslında... 
Kemal Kılıçdaroğlu
'nun, halisünasyon görmeye başladığını; gerçekle yalanı birbirinden ayıramayacak duruma düşüp çuvalladığını herkes gibi, Muharrem İnce de görüyor. 
O yüzden...
"Ben olsam, kendime man kafa dedirtmezdim" diyor!
Yani...
"Man"ın bir yalan olduğunu... yalanlar bir bir ortaya çıkınca, Kılıçdaroğlu'nun elaleme maskara (Tayyip Erdoğan'a) olduğunu demeye getiriyor sözü... 
Haksız değil!
"Man adası" yalanı veyahut "Süleyman Soylu'ya atılan 4 Şubat iftirası" CHP'ye ve liderine hiçbir şey kazandırmadı. Aslı astarı olmayan yalanlar CHP'yi yıpratmaktan, hatta çürütmekten başka hiç bir işe yaramadı. Süleyman Soylu günlerce twitter'dan ispat çağrısı yaptı. Yalanda ısrar, Erdoğan'ın "man kafa" ifadesine kadar sürdü... 

Muharrem İnce hesap kitap adamıdır... "Man"ı, İçişleri Bakanı Soylu'ya atılan "4 Şubat" iftirasını alt alta yazıp,  çıkarma işlemi yaptığında, CHP'nin lehine hiçbir şey kalmadığını görüyor ve öyle konuşuyor. 

Muharrem İnce, doğru olanı söyleyerek, CHP'nin içindeki karanlığa ışık olmak istiyor... 
Çilehaneye dönüşen CHP'yi kurtarmak istiyor... 
"Ben olsam...."
diye konuşması acı sözlü dostluktan başka bir şey değil! CHP'ye bulaşan "Man kiri"ni kayda geçirmek için doğruları haykıran acı sözlü bir dost!

Yıllardır "iktidar yolculuğu"nda çile çeken CHP'liler acı konuşan Muharrem İnce'nin sesine kulak verirse ne âlâ... Vermezse çileye devam o halde... 

'SAVAŞA HAYIR' DİYEN FAŞİST KAFAYA BAK 

Burnumuzun dibindeki teröristleri görmemeye ayarlı tam teşekküllü at gözlüklü 170 kişilik listede, "Demirtaş'ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin" diyen Hasip Kaplan da var... 

'Savaşa hayır' triplerine giren ve ömrü boyunca aynı türkünün değişik versiyonlarını söyleyen malûm tayfanın içinde, "faşist bir kafa"nın olması nedense beni hiç şaşırtmadı!

AZİZ YILDIRIM MI, ALİ KOÇ MU?

Aziz Başkan ve arkadaşları (Ali Koç dahil) Fenerbahçe için, tehlikelerle dolu riskli yolculuklar yaptı yıllarca. FETÖ'nün başımıza ördüğü çorabın bilgisi yoktu elimizde... 
Körebe gibi olduk, ne önümüzü görebildik ne de ne olduğuna dair bir fikrimiz vardı. Bir tek Aziz Başkan haykırdı FETÖ'nün Türkiye'yi ele geçirmek istediğini... 

Zorlandık...
Üzüldük...
Sendeledik ama yere düşmedik... 
Biz Fenerbahçeliler bir olduk, Aziz Başkan'a en zor günde sahip çıkarak yolumuza devam ettik... 

Fenerbahçeliler olarak üzerimize düşen görevi yaptığımızı düşünüyoruz... Fenerbahçe'nin yıllardır şampiyonluğa hasret kalması, bir kor parçası içimizi yakıyor. 

Aziz Başkan hiç kuşku yok ki, Fenerbahçe için çok şey yaptı, ağır bedeller ödedi. Bir tek Aziz Başkan acı çekmedi, hepimiz 3 Temmuz sürecinin acılarını zihinlerimizden silemiyoruz hâlâ.

Ve fakat...
Biz bir Fenerbahçeli olarak...
Acılarımızın katmerleşmesini de istemiyoruz. Rakiplerimiz bizden önde dört nala koşarken, onları gıpta ile izlemek istemiyoruz. Kendi bildiğinden ötesini bilmeyen, kendi gördüğünden gayrısını görmeyen, birinin Fenerbahçe'yi yönetmesini istemiyoruz artık. 

O yüzden...
Benim gönlümde Fenerbahçelilerin kalbine iyi gelen Ali Koç yatıyor... Aziz Başkan, keşke yeniden aday olmayıp, "Efsane Başkan" olarak kalsa... Başarılarıyla anılsa, biz Fenerbahçelileri birbirinden ayırmasa... 

Böylesi daha iyi olmaz mı Aziz Başkan?