BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Abdülhamid Han’dan 28 Şubat’a İttihatçı kafa…

Gaflet içinde yapılmışsa bir hatadır elbette lakin bilerek ve planlı bir şekilde yapılması akıllara ‘hıyanetten’ başka bir seçenek getirmiyor maalesef!

Tarih, “28 Şubat bin yıl sürecek” diyen kafayı ne mutlu ki memnun etmedi. Bin yıl sürecek denen süreç on yıl sürmeden akamete uğradı. Post modern darbecilerin planladıkları, arzuladıkları veya hedefledikleri şeyler ters tepti. Ters tepmekten de öte bastırmak, sindirmek, korkutmak ve yok etmek istedikleri şeyler daha gür bir şekilde neşv-ü nema buldu.

Ancak, post modern darbecilerin darbe rüzgârıyla gerçekleştirdiği bazı şeyler var ki bunların telafisi mümkün olmadığı gibi etkisi de belki de uzun yıllar sürecek. Tıpkı Moğol çapulcularının yaptığı gibi, tıpkı Abdülhamid Han’ı tahttan indirmek için darbe yapan ittihatçıların yaptığı gibi.

Moğol çapulcularının İslam dünyasına ve hatta insanlığa verdikleri en büyük zarar kültür alanında yapılan katliamlardı. Bağdat Kütüphanesi’nde bulunan yüz binlerce kitap Moğol çapulcuları tarafından genellikle yakılarak yok edildi. Bu öyle bir katliamdı ki telafisi asla mümkün olmadı.

Abdülhamid Han’ı tahttan indiren ittihatçılar da başta Yıldız Sarayı olmak üzere Abdülhamid Han’ın bir ömür boyunca inşa ettiği kültür mirasını yağmaladılar. Yapılan bu yağmanın da maalesef telafisi olmadı. Bu yağma öyle bir yağmaydı ki sadece kültürü değil koca bir imparatorluğun göğsüne paslı bir hançer sapladı.

28 Şubat post modern darbesini yapanların katlettikleri bir alan da kültür alanımızdı. Maalesef bu konu çok fazla gündeme gelmedi. Hala da gelmiyor.

İlginç bir detay da İttihatçılar ile 28 Şubatçıların Abdülhamid Han düşmanlığında birleşmiş olmaları. ‘Demek ki yüz yıl öncesi zihniyet kendini günümüze kadar taşımış’ diye düşünmeden edemiyor insan.

28 Şubatçıların Abdülhamid Han düşmanlığına gelirsek…

28 Şubat’ta etkin isimlerden olan Kemal Alemdaroğlu, İstanbul Üniversitesi bünyesinde olan ve Abdülhamid Han’ın on binlerce eser kazandırdığı Nadir Eserler Kütüphanesi’nde öyle bir kültür katliamı yaptı ki akıllara ziyan!

Alemdaroğlu, ilk önce restore yapılacağı gerekçesiyle Nadir Eserler Kütüphanesi’nde bulunan kitapları kolilere koydurarak ortadan kaldırır. (1920 sonrası İttihatçıların Ayasofya’yı tadilat bahanesi ile önce kapatıp sonra müze yapmaları gibi!) Kitaplar daha sonraki dönemde depoda adeta unutulmaya ve çürümeye terk edilir. Bir müddet sonra koliler çöp muamelesi görerek elden çıkartılır. Bir kısmı çöpe atılırken bir kısmı haraç/mezat/hurda fiyatına satılır.

Bir süre sonra sahaflarda ve piyasada Nadir Eserler Kütüphanesi’ne ait olduğu belirtilen kitaplar dolaşmaya başlayınca dikkat çeker. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile piyasadan 4.500 kadar kitap toplanarak Atatürk Kütüphanesi’ne yerleştirilir.

Ancak on binlerle ifade edilen kitabın akıbeti ise hala meçhul bir konu…

İçinde bulundukları toplumun içtimai yapısını bilmeden hareket eden zavallı kafa yapısının, bu tür girişimleri yaparken amaçladıkları şeye ulaşamamalarındaki tek sebep ise milletin irfanını göz ardı etmektir.

Gaflet içinde yapılmışsa bir hatadır elbette lakin bilerek ve planlı bir şekilde yapılması akıllara ‘hıyanetten’ başka bir seçenek getirmiyor maalesef.

O günleri yaşayan insanların, içinde bulundukları sosyal yaşantıdan haricen bir diğer cemiyete haiz kişilerle kültür bağı kuramamasındaki en büyük sorun üzülerek söylüyorum ki hala buranın altında yatmaktadır.

Bu zavallı kafa yapısının düşünme biçimi nereden ‘ithal’ edilmiştir ve yahut da kimler tarafından yeşertilmiştir sorularının üzerinde durmak derin kesikler olarak iz bırakmış bu geçmiş yaralara öyle umuyorum ki çare olacaktır. 

Tekrar başa dönecek olursak; 28 Şubat zihniyetinin yaptığı bu katliamın ile Moğol çapulcularından veya İttihat Terakki kafasından ne farkı var?

Evet, bin yıl sürecek denen 28 Şubat’ın maddi etkileri geçmiş veya azaltılmış olabilir ama kültürel alanda yapılan tahribat hala devam ediyor ve belki de 28 Şubatçıların dediği gibi; uzun yıllar devam edecek bu post modern darbe. Kültür damarlarımız ise hala kanıyor..!

SOSYAL MEDYA TAKİP 

twitter.com/msbeser

facebook.com/msbeser